[layerslider id="4"]
Türkiye İsrail ticari ve ekonomik ilişkileri 2018-02-09T21:07:28+00:00

Türkiye İsrail ticari ve ekonomik ilişkileri

I. TİCARİ İLİŞKİLER

1. Anlaşma ve Protokoller

 

İmza Tarihi

Resmi Gazete Tarihi

Yürürlüğe Giriş Tarihi

Ticari, Ekonomik, Sınai, Teknik ve Bilimsel İşbirliği Anlaşması

14.03.1996

16.06.1996

1996

Gümrük Konularında İşbirliği ve Karşılıklı İdari Yardım ve İşbirliği Anlaşması

23.12.1996

26.08.1997

1997

2. Türkiye-İsrail Ticari İlişkilerinde Karşılaşılan Sorunlar

Türkiye Menşeli Bazı Demir-Çelik Ürünlerine

Karşı Korunma Tedbiri Alınmasına Yönelik Başvuru

İsrail’de demir-çelik üretimi yapan firmaların verimsiz işletmecilikten kaynaklanan yüksek maliyetleri, Türkiye’den düşük fiyatlı ithalat yapıldığı, ithalat miktarının da ciddi artış eğiliminde olması  sebepleriyle, bu ülkedeki demir çelik tesislerinin iç pazarlarını tamamen kaybetmek durumuyla karşılaşmaları sonucu, Türkiye menşeli bazı demir-çelik ürünlerine karşı korunma tedbiri alınması amacıyla İsrailli yerli üreticiler tarafından 1999 yılında İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanlığına başvuruda bulunulmuştur.

Bununla birlikte, İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 1999 yılının Kasım ayı içerisinde, ülkemiz menşeli demir-çelik ürünleri ithalatına koruma tedbiri alınması amacıyla Türkiye-İsrail Serbest Ticaret Alanı Anlaşması’nın ilgili mekanizmalarının işletmesi talep edilmiştir. STA kapsamında yapılan görüşmeler sonucunda ülkemiz üreticileri tarafından 2000 yılında gönüllü ihracat kısıtlamasına gidilmesi kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede, ihracat kotası 2000 yılı için 230.000 ton, 2001 yılı için 200.000 ton, 2002 yılı için ise 225.000 ton olarak belirlenmiştir. Ancak sözkonusu uygulama karşılıklı yapılan görüşmeler sonucunda 2002 yılının Kasım ayı içerisinde sona ermiştir.

İsrail’den Canlı Hayvan, Et ve Hayvansal Ürünler

İthalatına Getirilen Yasaklama

İsrail’de şap hastalığı, koyun ve keçi vebası hastalığının görülmesi üzerine 29.09.1989 tarihinden itibaren bu ülke menşeli canlı hayvan, et ve hayvansal ürünlerin ülkemize ithali 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanunu’nun 7. maddesi çerçevesinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yasaklanmıştır.

İsrail’in Türk Menşeli Yaş Maya Üzerine Koyduğu Damping Vergisi

2001 yılında ülkemiz kaynaklı ekmekçi mayası ithalatına 0,146 ABD Doları /kg düzeyinde anti-damping vergisi uygulaması başlatılmıştır. İsrail tarafınca 2004 yılında açılan gözden geçirme soruşturması sonucunda anti-damping soruşturması açılmasına karar verilmiştir.

Türk Menşeli Gri Çimentoya Damping Soruşturması Açılması Hakkında     Talep

İsrail makamları, Türkiye menşeli 2523.29 G.T.İ.P.’inde yer alan gri çimento hakkında 2001 yılı Kasım ayı içerisinde damping soruşturması açmıştır. İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca, 22 Eylül 2002 tarihinde ülkemiz menşeli gri çimentonun tonuna 5.83 Dolar tutarında anti-damping vergisi uygulama kararı alınmıştır. Ancak, sözkonusu vergi fiyat taahhüdüne uymayan firmalara yönelik olarak uygulanmaktadır.

Türkiye’nin Polivinil Klorür İçin Başlattığı Damping Soruşturması

Ülkemiz tarafından, 02.11.2001 tarihinde, İsrail’in de arasında bulunduğu 11 ülke menşeli 3904.10.00.00.00 G.T.İ.P’inde yer alan polivinil klorür için, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Mevzuat kapsamında, damping soruşturması başlatılmıştır. 6 Şubat 2003 tarihi itibariyle, İsrail menşeli PVC’ye ton başına 45 dolar olmak üzere (işbirliği yapan ERD firmasına bu oran 25 $/ton olarak uygulanmaktadır) anti-damping vergisi uygulama kararı alınmıştır. Türk tarafının pozitif yaklaşımı çerçevesinde anti-damping vergisi, damping marjının altında kalacak şekilde belirlenmiştir.

İsrail’in Alçı-Sıva’ya Karşı Alacağı Korunma Önlemi

İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanlığı tarafından ülkemizden ithal edilen alçı sıva (Gypsum Plaster) miktarındaki artışın iç piyasada zarar oluşturduğu yönünde alınan şikayetler üzerine başlatılan soruşturma neticesinde ülkemiz menşeli alçı sıva ithalatına karşı korunma tedbiri getirilmesi yönünde karar alınmıştır.

Bahse konu Karar uygulamaya konulmadan evvel, Türkiye-İsrail Serbest Ticaret Anlaşması (STA) hükümleri çerçevesinde karşılıklı bir çözüm bulunabilmesini teminen anılan STA kapsamında tesis edilen Ortak Komite gündemine getirilmiştir. 21 Aralık 2004 tarihinde yapılan söz konusu Ortak Komite toplantısında gündemin en önemli maddesini oluşturan ülkemiz menşeli alçı sıva ithalatının İsrailli üreticiler üzerinde zarar oluşturduğu iddiası ve bu iddiadan hareketle söz konusu ürünün İsrail’e ithalatının ülkemizce taahhüt edilecek bir gönüllü ihracat kısıtlaması düzenlemesiyle sınırlandırılması talebi ile ilgili olarak yapılan müzakereler neticesinde muhataplarımız talebinden vazgeçmiştir.

Düz Cam İthalatında İhtisas Gümrükleri Uygulaması (Plate glass):

21 Aralık 2004 tarihinde gerçekleştirilen Ortak Komite Toplantısında, İsrail tarafınca 70.04 ve 70.05 tarife pozisyonlarında yer alan düz camın AB dışı üçüncü ülkelerden ithalatımızda İhtisas Gümrükleri tayin edilmesi hususu da gündeme getirilmiştir.

İsrail tarafınca sözkonusu uygulamanın iki ülke arasında akdedilen STA’nın hükümlerine aykırı olduğu ve bu düzenlemeyle AB lehine bir ayrıcalık yaratıldığı değerlendirilmiş ve uygulama kapsamına Gemlik ve Ambarlı gümrük kapılarının da dahil edilmesi talep edilmiştir.

Diğer Sorunlar

  • İsrail’e ihraç edilecek gıda ürünlerinde, Musevi dinine uygunluğu belgeleyen “koşer sertifikaları” aranmaktadır. Sözkonusu sertifikaların temininde karşılaşılan sorunlar İsrail’e yönelik ihracatımızı olumsuz yönde etkilemektedir.
  • İş adamlarımız İsrail’e gitmek için vize almak zorundadırlar. Sözkonusu vizenin alınmasına ilişkin prosedürün uzun olması ve bürokratik işlemler gerektirmesi ticareti caydırıcı bir rol oynamaktadır.
  • Ülkemizden İsrail’e yapılan ihracatta ağırlıklı olarak deniz yolu kullanılmaktadır. Ancak özellikle soğuk havalı konteynerlerin temin edilmesinde karşılaşılan güçlükler nedeniyle, bu ülkeye yönelik bozulabilir ürünler ihracatımız arzu edilen düzeye ulaşamamaktadır.

İsrail’e yapılan ihracatta kara yolunun tercih edilmemesinin temel nedeni, İsrailli alıcıların ithal ettikleri malın hiçbir Arap ülkesine uğramadığı yönünde garanti istemeleri ve ancak çok özel durumlarda malın Mısır ve Ürdün’e uğramasına izin vermeleridir.

II. TİCARİ VE EKONOMİK İLİŞKİLER

1. Serbest Ticaret Alanı Anlaşması

“Türkiye-İsrail Serbest Ticaret Alanı Anlaşması” (STA) 14 Mart 1996 tarihinde imzalanmış ve 1 Mayıs 1997 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sözkonusu Anlaşma, sanayi ürünlerini ve başlangıç olarak kararlaştırılan bir kısım tarım ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsamakta ve ayrıca hizmet ticaretinin serbestleştirilmesine ilişkin görüşmelere de başlanmasını öngörmektedir.

Türkiye-İsrail Serbest Ticaret Alanı (STA) Anlaşması Kapsamında Tarım  Ürünleri İçin Uygulanmakta Olan Tavizli Rejimin Geliştirilmesi

Mevcut durum itibariyle, Türkiye’nin İsrail’e yönelik tarım ürünleri ihracatının % 45’lik bölümü STA’yla sağlanan tavizli rejimden yararlanmaktadır. Tarım sektörünün her iki ülkede de çok hassas olması sebebiyle, tarafların STA müzakereleri sırasında ürün bazında daha geniş taviz vermekten imtina etmeleri sonucu her iki taraf açısından sınırlı taviz listeleri tesis edilebilmiştir. Halihazırda, İsrail’e yönelik tarım ürünleri ihracatımızın % 2’lik bölümü vergi muafiyeti, % 14’lük bölümü ise vergi indirimli olarak gerçekleşmektedir. İsrail’den tarım ürünleri ithalatımızın ise % 55’lik bölümü  vergi indirimli olarak ülkemize girmektedir.

2. Tanıtım Faaliyetleri

  • 1996 ve 1997 yılında iki ülke arasında karşılıklı ticaret heyetleri ziyaretleri düzenlenmiştir.
  • 1997 yılında İsrail’de genel nitelikli bir Türk İhraç Ürünleri Sergisi düzenlenmiş ve ayrıca, gıda sektöründe faaliyet gösteren çok sayıdaki firmamız ISRAFOOD Fuarı’na katılmıştır.
  • 8-11 Şubat 1998 tarihlerinde İsrail’de düzenlenen “Türk İhraç Ürünleri Fuarı”na çeşitli sektörlerden 47 firma katılmıştır.
  • 25-28 Nisan 1998 tarihinde İsrail’de düzenlenen “Europe-Israel 98” fuarına ülkemizden 3 firma katılmıştır.
  • 7-10 Haziran 1999 tarihlerinde Tel Aviv’de bir “Türk İhraç Ürünleri Sergisi” düzenlenmiştir.
  • 3-7 Mayıs 2000 tarihleri arasında Tel-Aviv’de ABC tarafından  ‘Türk İhraç Ürünleri Fuarı’ düzenlenmiştir.
  • 2000 yılının Şubat ayında ise İsrail’de düzenlenen “Moda Fuarı”na iştirak edilmiştir.
  •  2001 yılı Haziran ayı içerisinde Tel-Aviv’de “Yapı, Makine, Moda ve Tekstil Fuarı”na milli düzeyde katılım sağlanmıştır.
  • 21-24 Ekim 2001 tarihleri arasında, ticari işbirliği imkanlarının değerlendirilmesi amacıyla çeşitli bakanlık temsilcilerinin yer aldığı bir heyet Tel Aviv ve Kudüs’e bir ziyaret gerçekleştirmiştir.
  • İki ülke Dışişleri Bakanlıkları arasında gerçekleştirilen istişare toplantılarından üçüncüsü 29 Kasım 2001 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir.
  • 2002 yılı Mart ayı içerisinde İsrail’de düzenlenmesi planlanan “Moda Fuarı”na milli düzeyde katılım sağlanması planlanmış, ancak, sözkonusu Fuar İsrail’deki gelişmeler nedeniyle iptal edilmiştir.

3. İş Konseyi Toplantıları

Türk-İsrail İş Konseyi, 1 Mart 1993 tarihinde kurulmuş olup, ilk Ortak Toplantısını 29 Kasım-1 Aralık 1993 tarihleri arasında Tel-Aviv ve Kudüs’te yapmıştır. İş Konseyinin son ortak toplantısı 1999 yılı Kasım ayı içerisinde İsrail’de gerçekleştirilmiştir.

Diğer taraftan, 2003 yılının Şubat ayı içerisinde, Türk-İsrail İş Konseyi bünyesinde Tel-Aviv’de tekstil işbirliği yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirilmiştir.

4. Serbest Bölgeler

Serbest bölgelerimizle İsrail arasındaki ticaret hacmi sürekli bir artış eğilimi göstermektedir. 2003 yılı ticaret hacmi bir önceki yıla göre yaklaşık % 77,5 oranında bir artış göstererek 100,3 milyon dolara yaklaşmıştır. Sonuç olarak, İsrail ile serbest bölgelerimiz arasındaki ticaret hacminin payı, serbest bölgelerimizin Türkiye dışındaki ülkelerle gerçekleştirdiği ticaret hacminin % 1,1’inin üzerine çıkmıştır. Bölgelerimizden İsrail’e yapılan satışların ülkemiz ihracatındaki payı ise % 1,9 düzeyindedir. Ticaretin yönü bakımından değerlendirildiğinde ise, İsrail’den bölgelerimize yapılan satışların, bölgelerimizden İsrail’e olan satışlardan oldukça yüksek olduğu görülmektedir.

Çeşitli bölgelerimizle İsrail arasında ticaret yapıldığı görülmekle beraber, ilk sırayı Mersin Serbest Bölgesi almaktadır. Mersin Serbest Bölgesini İstanbul AHL, İstanbul Deri ve Endüstri ile Ege Serbest Bölgeleri izlemektedir.

IRBID Bölgesi’nde İşbirliği:

ABD, Ürdün-İsrail sınırında kurulan özel statülü Irbid Sanayi Bölgesinde (Qualifying Industrial Zone-QIZ), İsrail-Ürdün-Filistin ortak katkısı ile üretilen mamullere kendi pazarına gümrük vergisiz ve kotasız giriş imkanı tanımıştır. Sözkonusu düzenleme, Türkiye-İsrail STA Anlaşmasına ABD pazarına yönelik olarak önemli bir boyut kazandırmaktadır. Türk menşeli ürünler kullanılarak imtiyazlı alanlarda üretilen mamullerin ABD’ye ihracı ile Amerikan pazarında özellikle tekstil ve konfeksiyon ürünlerinde karşılaşılan kota engelinin aşılabileceği düşünülmektedir.

5. Müteahhitlik Hizmetleri

Uluslararası Müteahhitler Birliği ile İsrail Müteahhitler Birliği arasında 1994 yılından itibaren çok sayıda karşılıklı temas gerçekleştirilmiş, ancak müteahhitlik firmalarımızın İsrail’de üstlendikleri projelerin toplam tutarları çok önemli boyutlara ulaşmamıştır. Orta Doğu Barış Süreci ile birlikte uluslararası finans kuruluşlarının, başta Filistin olmak üzere, tüm bölge ülkelerine önemli miktarda kaynak aktaracağı beklentisiyle müteahhitlik kuruluşlarımız işbirliği arayışlarını, Lübnan, Ürdün ve Filistin bölgesi üzerinde yoğunlaştırmıştır.

İsrail’in uluslararası finans kuruluşları tarafından aktarılacak fonlarda söz sahibi olması, Türkiye’nin ise tarihi ve kültürel açıdan sözkonusu ülkelere yakınlığının yanısıra güçlü müteahhitlik firmalarına sahip olması bu işbirliğinin temelini oluşturacak en önemli faktörler olarak görülmüş, ancak barış sürecinin yavaşlaması sonucu bu konuda önemli bir gelişme kaydedilememiştir.